Bankacılık Etik İlkeleri
Kurumsal yönetim anlayışımız içinde Türkiye Bankalar Birliği tarafından yayımlanan “Bankacılık Etik İlkeleri” Bankamız tarafından kabul edilmekte ve uygulanmaktadır Ayrıca, her kademedeki Bankamız çalışanının tutum ve davranışları ile banka içindeki / dışındaki kişi ve kuruluşlarla olan ilişkilerinin düzenlenmesi amacını içeren ICBC Turkey Bank A.Ş. çalışanlarının uyması gereken etik ilkeler, Personel Yönetmeliği’nin 5. maddesinde “İlkeler” başlığı altında açıklanmaktadır. Yönetim Kurulu’nun 09/12/2002 tarihli kararı ile onaylanarak yürürlüğe girmiş ve 14.01.2021 tarihinde revize edilerek tüm personelimiz bilgilendirilmiştir. Söz konusu ilkeleri tüm çalışanlarımızın gözetmesi ve görevi esnasında bunlara tam olarak uyması beklenmektedir.

Bankacılıkta yenilik getiren çözümler
konu inovatif çözümler şehir içi ulaşımdan konaklamaya, eğlenceden alışverişe birçok konudaki ezberleri bozdu ve yeni normaller oluşturdu diyebiliriz. Örneğin artık bir yere yetişmemiz gerekirken yolda taksi aramıyoruz, cep telefonumuzdan tek tuşla çağırıp gelmesini bekliyoruz veya sevdiğimiz sanatçının tüm şarkılarını bütün albümlerini satın almadan tek tek dinleyebiliyoruz. Teknoloji ve dijitalleşmenin getirdiği bu değişim, günlük hayatımızda önemli yer tutan bankacılık için de geçerli. Dünya üzerinde bankacılık ve yatırım anlamında ihtiyaçlara basit çözümler getiren birçok yeni girişim var. Bu yazıda birkaçından bahsetmek istiyorum.
İlk olarak bahsedeceğim girişim, Avrupa’da faaliyet gösteren mevduat platformu Raisin. Banka ve müşterilerinin ilk tanışma noktası olan mevduatta, müşterilerin beklentisi talep ettikleri vadede en yüksek faiz oranına ulaşmak. Bunun için de hepimizin yaptığı gibi farklı bankaları arayarak en uygun faizi biraz da pazarlıkla elde etmeye çalışıyorlar. İşte bu noktada Raisin basit bir çözümle; anlaşmalı olduğu Avrupa çapındaki 82 bankanın mevduat oranlarını farklı vadelerde listeleyerek müşterinin seçim yapmasını ve tamamen dijital ortamdan hesap açarak parasını yatırmasını sağlıyor. Aslında temel olarak yaptığı Airbnb ve Uber’den farklı değil, platform olarak hizmeti sağlayan ve talep edeni buluşturuyor. Bunu yaparken hizmetin adı ulaşım veya konaklama değil, mevduat. Normalde müşteriler bunu kendileri yapmak istediklerinde 82 bankayı arayıp mevduat oranı sorup, uygun buldukları bankanın lokasyonunda hesap açtırmaları ve paralarını yatırmaları gerekiyor. Raisin bunu şu şekilde kolaylaştırıyor, öncelikle müşteri internet üzerinden ilgili belgeleri iletip Raisin ve işbirliği içindeki Belçikalı Keytrade Bank’da hesap açıyor. Daha sonra raisin.com üzerindeki anlaşmalı bankaların sunduğu oranlar üzerinden en uygununu seçip o bankaya gönderiyor. Gönderilen bankada hesap açılması da tamamen dijital bir süreçle gerçekleşiyor. Banka’nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre 200 Bin müşteri toplamda 15,5 Mia Eur tutarında mevduatı şu ana kadar bu platform üzerinden anlaşmalı bankalara yatırmış. Benzer bir yapının ülkemizde kurulması mevduattaki rekabeti hem bankalar hem de müşteriler için daha adil ve şeffaf bir noktaya getirebilir.
Uluslararası danışmanlık şirketi CB Insights’ın yaptığı “2019 Fintek Trendleri” araştırmasında finteklerin maaş müşterileri için getirdiği çözümler vurgulanıyor. Earnin isimli bir girişimin sunduğu, maaşın hak edilen kısmının önceden ödenmesi ile ilgili çözüm de bunlardan bir tanesi. Earnin’in kuruluş amacı birçok fintekte olduğu gibi geleneksel bankacılık düzeninin getirdiği ücret ve komisyonları elimine etmek. Çıkış noktası ise, maaşlı çalışanların ay içinde paraya ihtiyaç duyduklarında borçlu cari hesap veya hepimizin çoğunlukla duyduğu adıyla kredili mevduat hesabı (KMH) kullanmaları ve bankalara önemli bir faiz ödemeleri. Uygulama ile aylık 100$’a kadar hak edilmiş maaşı ücretsiz olarak çekmek mümkün, çalışanın yapması gereken maaş hesabını uygulamaya bağlamak ve beyan ettiği iş adresine her gün gitmek. Çekilen tutar ay sonunda maaş içinden alınarak iade ediliyor ve herhangi bir ücret veya komisyon alınmıyor. Eğer kullanıcı isterse bahşiş anlamında istediği tutarı uygulamaya bırakabiliyor. Benzer hizmet birçok fintek banka tarafından da sunulmaya başlandı, dolayısıyla bu çözümün de bankacılıkta uygulama alanı bulacağı kesin.
Son olarak yatırım tarafında çözüm sunan fintek Stash’ten bahsetmek istiyorum. Stash kelimesi Türkçe’de “Saklamak, güvenli yer” anlamına geliyor. Adıyla eski tip bir Banka imajını çağrıştırsa da temel olarak Stash bir yatırım uygulaması. Amacı internet sitesinde “Yatırım işini herkesin yatırımcı olabileceği kadar basitleştirmek” olarak belirtiliyor. Bu kapsamda yatırımcıların kendilerini sınıflandırmasını ve bu sınıflandırmaya uygun yatırım araçlarını belirledikleri temalar arasından seçmelerini sağlıyorlar.
Teknik terimler, temel ve teknik analizlerden daha ziyade basit bir şekilde yatırımcıların şirketin amacı ve hikâyesine yatırım yapmasını sağlıyor.
Örnekler arasında yapay zekâ, yenilenebilir enerji, sosyal medya, biyoteknoloji, Çin ve robotlar gibi önemli temalar var. Temalardan kolayca seçim yaptıktan sonra yatırım ürününün geçmiş performansını ve ne içerdiğini yatırımcı kolayca izleyebiliyor. Yatırımın vadesini uzatmak istiyorsak şirketlerin dönemsel performansından daha ziyade uzun vadede hangi amaca hizmet ettiğini yatırımcının önüne koymamız gerekiyor.
Örneğini verdiğim girişimlerin hepsi bankacılık süreçlerinin içinde belli bir müşteri ihtiyacına yönelik çözüm getirerek müşteri deneyimini iyileştiriyor. Daha iyi müşteri deneyimi ve düşük masraflar, bu girişimlerin hızlı büyümelerine ve çoklu müşteri rakamlarına ulaşmalarını sağlıyor. Bu doğrultuda bizim bankalarımız da yazıdakilere benzer yurtdışı örnekleri analiz ederek, müşterilerine sundukları hizmetleri mükemmelleştirebilir ve hem ulusal hem de uluslararası pazarda hızlı bir büyüme yakalayabilir
FinTech: Yeni Nesil Bankacılık
Dünyanın tüm sektörleri gelişen teknoloji nedeniyle değişime uğruyor. Tüketicilerin beklentilerine cevap verebilmek için yeni teknolojileri takip etmek temel bir zorunluluk haline geliyor. Finans sektörü de bir istisna değil ve bu çağrıya yanıt vermek durumunda. Bankacılık, yeni teknolojileri en hızlı benimseyen ve adapte olan sektörler arasında yer alıyor. Peki teknolojiye yapılan pek çok yatırımın bankacılık ve finans endüstrisi üzerinde nasıl bir etkisi var? Yenilikçi teknolojiler ne gibi fırsatlar sunuyor? Müşteri deneyimi bundan nasıl etkilenecek? GTech olarak bu yazımızda, yeni nesil bankacılık teknolojilerine ve trendlerine sizin için ayrıntılı bir bakış attık.
Değişime öncülük eden teknolojilere geçmeden önce BigTech ve FinTech kavramları üzerinde durulmasında yarar var. BigTech, bilgi teknolojisi endüstrisindeki en büyük ve baskın Apple, Amazon, Facebook ve Google gibi şirketleri nitelendirmek için kullanılıyor. Dünyadaki insanların büyük kısmı bu şirketlerin bir veya birkaçının ekosistemi içinde yer alıyor. Bu firmaların finans sektöründe rol alması ve Apple Pay, Google Pay gibi sistemlerin ortaya çıkması bankacılık sektörünü rekabette geri kalmamaya zorluyor. Bunun sonucu olarak da FinTech’ler ile karşılaşıyoruz. Fintech, İngilizce’deki financial technologies (finansal teknolojiler) kelimelerinin iç içe geçmiş hali olarak ifade edilebilir. Bankacılık ve finans hizmetleri için geliştirilen özel yazılımlar, yeni nesil bankacılığın kapılarını açıyor.
Geleneksel Bankaların Dijitalleşmesi
Özellikle 2020 yılında yaşam şeklinin değişmesi ile hızlanan bu trend, aslında Z kuşağının etkisiyle birkaç yıldır etkisini artırmıştı. Son yıllarda sadece online ortamda var olan bankaların da sayısında artış oldu. Üstelik ana bankacılık hizmetlerinin yanında yeni nesil ve farklı servisler sunabiliyorlar. Dijital bankalar, fiziksel şubeleri olmayışı ile maliyetleri düşürdüğünden, geleneksel bankacılığa ciddi bir rakip konumundalar. Üstelik müşteri deneyimi ve operasyonel verimlilik, dijitalleşme sayesinde büyük veri ve veri analizi ile sağlandığından oldukça yüksek.